Laparoskopik Cerrahi
14 Temmuz 2020

Obezite Cerrahisi

Bilindiği gibi alınan gıdaların sindirim işlemi mide ve bağırsakların üst kısmında bu gıdaların parçalanarak vücut tarafından emilebilir maddeler haline gelmesi ve bağırsakların daha alt kısımlarındaki bölümlerinde bu maddelerin emilerek kana karışmasından oluşmaktadır. Cerrahi girişimler mideyi küçülterek alınan gıda miktarının azaltılması, mide ve bağırsaklar arasındaki yolları değiştirerek sindirim işleminin aksatılması ve bağırsakları kısaltarak alınan gıdanın emiliminin azaltılmasına veya bu girişimlerin beraber uygulanmasına dayanmaktadır. Yüzeysel olarak bu sadece fiziksel olarak gıdanın alımının engellenmesi ve kimyasal olarak sindirim ve emilimin aksatılması gibi görünebilir. Ancak obezite cerrahisi prosedürleri sırasında sindirim sisteminde ortaya çıkan değişiklikler, birçok enzim ve hormon sistemini etkilemekte, başta beyin olmak üzere açlık ve beslenme ile ilgili birçok mekanizmanın daha sağlıklı ve düzgün çalışmasını sağlamaktadır.

Bilinen ilk şişmanlık düzeltici cerrahi girişim 1960 yılında rapor edilmiştir. En yaygın olarak midenin kısmen kesilerek ve kalan kısmının sert bantlarla sıkıştırılarak midenin küçültülmesi ve alınan gıda miktarının azaltılması operasyonları uygulanmaktaydı. Açık yöntemlerle karın ön duvarı açılarak aşırı şişman hastalarda zor koşullarda uygulanan bu cerrahi işlemler cerrahlar için yarattıkları zorluklar ve hastalarda gözlemlenen yüksek oranlardaki komplikasyonları nedeniyle uygulanmaya devam etseler de yaygınlık kazanamadı. Benzer şekilde uygulanan diğer açık prosedürler de beraberinde getirdikleri sorunlardan dolayı seyrek olarak başvurulan operasyonlar sınıfına girmiştir.

Morbid Obezitenin Cerrahi Tedavisi

Obezite Cerrahisi Modern ve tüketici hayatın yaygınlaşması bir taraftan ve laparoskopik cerrahi alet ve tekniklerinin gelişmesi diğer taraftan morbid obez hastalarının laparoskopik (kapalı) cerrahi teknikler ile tedavi edilmesi fikrini güçlendirdi ve sonunda 1983 yılında ilk defa şişmanlık cerrahisi kapalı olarak gerçekleştirildi. 1993 yılında ilk mide kelepçesi piyasaya çıktı ve 1995 yılında Fransa’da ilk başarılı mideye kelepçe takılan hasta serisi yayınlandı. Mide baypas operasyonları 1998 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde rutin olarak kullanılan bir cerrahi haline geldi.

Obezite nedeniyle birçok hastalığın ortaya çıkma olasılığı ciddi bir şekilde yükselmektedir. Bu hastalıklar arasında en çok bilinenleri yüksek tansiyon ve kalp-damar hastalıklarıdır. Birçok bilimsel araştırma kilonun artması ile kan basıncının yükselmesi arasında direkt bir ilişki olduğunu ispatlamıştır. Buna şişmanlığa bağlı kan yağlarının yükselmesi ilave olduğunda damar sertliği, çeşitli vücut bölgelerindeki damar tıkanıklıkları ve kalp hastalıklarının sıklığı ciddi bir şekilde artış gösterir.